Saor – Forgotten Paths

Müziğin doğayla uyumu.

Bizler için müzik; birden fazla enstrümanın birbiriyle uyum içinde, sayısız kombinasyondaki dansı gibidir. Saor‘da ise ana enstrümanın doğa olduğu ilk dinleyişte kendisini belli ediyor; İskoçya’nın yemyeşil bayırlarında ufak kaya parçalarıyla birlikte yuvarlanıyormuşsunuz hissiyatını çok iyi veriyor. Açıkçası tek bir adamın elinden böylesine farklı ritimin meydana getirilmesini biraz ürpertici ve tarif edilemez bulduğumu söylemeliyim. Ürpertici bulmanın asıl nedeni: “acaba çabuk tükenir mi?” duygusu. Fakat tüm bunlara karşılık bildiğim bir şey varsa o da grubun her şeyi Andy Marshall’ın kurumayacak bir şelalenin altında kendisine güzel bir yer bulduğu. 

Müzikle aşk yaşayan bu adamın aramızda Saor adı altında 6 yıldır varolduğuna inanmak güç olsa da kendisi Avantgarde Music’ten çıkardığı son albümü Forgotten Paths‘den önceki üç albümüyle de bir anlamda rüştünü ispatlamış sayıldı. Özellikle müziklerinde Iskoçların yerel enstrümanı gaydayı kullanması da yaptığı işi farklılaştıran ana unsur. Her ne kadar amacının bu olduğunu söylemek yersiz olsa da, son zamanlarda sayıları hızla artan metal grupları içerisinde sıradışı tarzıyla sağlam yerde  duruyor Saor. 

Tek başına müzik icra eden insanları mitolojik karakter Atlas’a benzetiyorum. Büyük bir yükün altından kalkıp, akıllarından geçen şeyi en uyumlu haliyle dile getirip, üstesinden gelebiliyorlar. Sinirliysen daha hızlı, duygusalsan daha yavaş. Bu skalada incelediğimde sevgili Andy’nin son albümde biraz daha duygusallaştığını söyleyebilirim. Sanki ilk albümlerindeki ritmik riffler yerini biraz aralıklı forma bırakmış gibi. Özellikle albümün son şarkısı Exile tam da bu vedayı yapar nitelikte. Fakat biz albümün başına dönecek olursak Black Metal ile harmanlanmış folk öğelerine alışkın olduğumuz kadar yavaş yavaş bazı grupların etkisiyle (Alcest, Les Discrets) Shoegaze kökenli Black Metal‘i de benimsemeye başladık. Fakat hem folk hem de shoegaze ile işlenmiş Black Metal’i düşününce zihnimde sanki tatlı ile tuzlu tatları birbirine geçiriyormuşum gibi hissettim. Derken o da ne? Neige’nin vokaliyle yardımcı olduğu, albüme de ismini veren Forgotten Paths ile bu karışımın zihnimde canlandırdığım kadar kötü olmadığı sonucuna vardım. Hatta ve hatta bayıldığımı söylemeliyim. Şarkının ikinci yarısından sonra Neige vokalli Lantlôs dinliyormuşum hissine kapılmadım değil. 

Duyguların kırlarda dolaştığı, enstrümanların birbiri içinde homojen şekilde çözünerek tek bir ses halini aldığı muazzam bir albüm sundu bize Saor. Gerçek müziğin geçmişlerde gezindiğini düşünen varsa şayet bence bu yapıta bir şans vererek düşüncesini yinelesin derim. Devir değiştiğinde de bu dönem bir geçmiş olacak ve o zaman geriye dönüp baktığımızda bize Forgotten Paths’i sunacak. 

Yazar

Overview

Değerlendirme
88 / 100
88%
31

Saor – Forgotten Paths” üzerine 2 yorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir