Sunken – Livslede

Batıyorum, gittikçe daha derine batıyorum. Yağmur şiddetini arttırıyor ve daha da dibe batıyorum. Şarkı şiddetini daha yükseklere çıkarıyor ve ben daha yüksekten batıyorum.

Öfkeliyim iliklerime kadar öfkeliyim ama üzgünüm. Üzüntüm öfkemi, öfkem üzüntümü bastırıyor ve ben daha da yükseklerde buluyorum kendimi.

Sanki on yıllardır hiç nefes vermemiş de hep almışım gibi doluyum, içimdeki kini dışarıya ne kadar atsam da hep bir parçası içeride kalacakmış, asla bitmeyecekmiş gibi doluyum.

Bugüne kadar yaşayamadığım her bir günün intikamını tek tek almak istiyorum. 

Başım dönüyor ancak bu seferki başka bir şey, kötü hissettirmiyor aksine bana inanılmaz bir güç veriyor, dişlerimi sıkıyorum ve tekrar bağırmaya devam ediyorum, kendimi hiç olmadığı kadar özgür hissediyorum.

Kış bugün başlasın ve hiç bitmesin istiyorum, her canlının yok oluşuna birer birer şahit olayım ve kendimi de aynı yok oluşa büyük bir huzurla bırakayım istiyorum. 

Yine yarattığı şeylerin başarısına göre çok da rağbet görmemiş, biraz daha undergroundda kalmış Danimarkalı bir grup olan Sunken’ın 2017 yılında çıkardığı Departure ilk albümünden sonra 2020 yılı tarihli ikinci albümü olan Livslede grubun ilk albümündeki geleneksel Black Metal soundı yerine daha çok AtmosferikPost Black Metal temalarına yine de kökten bağlı olmasa da bir çok öğesini içeren bir albüm.

Başladığı andan itibaren sizi anlatmak istediği bir hikayenin, söylemek istediği sözlerin odağına alan albümleri gerçekten beğeniyorum ve bu albümde de tam olarak bunu buluyoruz.

Forlist ile sakin bir giriş yaptıktan ve istediği atmosferin ilk kırıntılarını verdikten sonra Ensomhed ile şarkının daha ilk dakikalarında keskin bir dönüş yaparak albümün genel temasının nasıl olacağını ve aslında ne kadar ayaklarının da sert bir şekilde yere bastığını kanıtlarcasına ilerliyor. Şarkıların sözleriyle de, şarkıların kendi içindeki bağlantılarda da, şarkılar arası geçişlerde de öfke ile karışık bir yalnızlık, çaresizlik ile işlenmiş bir kabullenmişlik söz konusu. 

Sunken – Ensomhed

Bazı albümleri, şarkıları dinlerken müziğin sesini en sona dayayıp kulaklığımın üzerine elimi bastırıp dinlediğim müzikten başka hiçbir ses duymayacak kadar soyutlanmak ve kendimi ona bırakmak istiyorum ve albümün üçüncü şarkısı olan Foragt tam olarak bana bu hissi uyandırıyor. Ne bitmeyen brutal vokaller, ne üst üste gürültüyle binen enstrümanlar beni bundan vazgeçirmiyor asla. Foragt’ın ilerleyen dakikalarındaki melodik pasaj ve devamı ise albümün genel temasının ve aslında nasıl bir ustalık ürünü olduğunun kanıtı adeta. 

Delirium ise aslında grubun ne kadar yeniliğe açık olduğunu, kendilerini anlatmanın birden fazla yolu olduğunu bildiklerini kanıtlar nitelikte albümün diğer şarkılarından çok daha farklı ve özgün tarzda ilerleyen fakat albümün ambiyansının kesinlikle merkezinde olan şarkılardan birisi. Sakin bas tonları, gürültülü olmayan bateriler, derinden gelen vokaller ile özlemini duyduğunuz bir anının son dakikalarını yansıtan bir hava hakim. Albümün en yavaş ama atmosfer olarak da en yoğun şarkılarından birisi bana göre.

Albümün son şarkısı olan ve kapanışını yapan Dødslængsel bütün albümün özeti niteliğinde, yine sizi adım adım yüksek dağlara çıkarıyor, yine sizi o dağlardan boşluğa, sonunda yok oluş olduğunu bildiğiniz bir özgürlüğe bırakıyor. 

Livslede ambiyansının içerisine düştüğünüz andan itibaren sizi 40 dakika süren, koltuğunuza sıkı sıkıya tutunmanız gereken ara sıra nefes almanıza olanak sağlayan, yıkıcı, acımasız bir o kadar melankoli ve yok oluş temaları ile dolu bol bol duygu barındıran bir yolculuk.

Sunken

Böyle baştan aşağı özenle işlenmiş, kendi içerisinde bu kadar uyum ve ahenk barındıran eserler sık sık karşıma çıkmıyor ve umarım Sunken’da bulduğu bu tarz ile daha fazla eser üretir zamanla. Kendinizi tamamen hayattan soyutlamak ve süresi boyunca sizi batırmaya çalıştığı kara sulara hazırsanız ölüp ölüp dirilmek, her ölümün sonunda biraz daha kendinizin biraz daha temiz haline dönüşmek için varlığından en ufak ödün vermediği nihilizmi ile kulaklarınızda tekrar tekrar yankılanması gereken bir şaheser.

Yazar

Overview

Söz
95 / 100
95/100
Müzik
95 / 100
95/100
Prodüksiyon
90 / 100
90/100
Kapak Tasarımı
80 / 100
80/100
90
3

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir