Şehirler, soğuk-sıcak hava dengesizliği yüzünden kavgaya başlamışken tüm bu bulanıklığı silip, havasından emin olduğumuz kürkçü dükkanı İzlanda’ya doğru kıralım dümenimizi. Çünkü orada bizi bekleyen İzlandalı Black Metal grubu Zhrine ilk ve şimdilik son albümü Unortheta ile bulunmakta.
Grup elemanları, 2007 yılında Gone Postal adıyla kurdukları Death Metal grubundan yeterince verim alamamış olacak ki, 2004 yılında Black Metal’e dönüp Zhrine’ı kurmuşlar ve iki yıl sonra Unortheta’yı çıkarmışlar. Önceki zamandan bazı izlerini taşıyarak ve daha karanlık taraftan yükselen seslerle Unortheta, albümün daha önceden tecrübeli ve kendi aralarında doğaçlama müzik yapmaktan hoşlanan bu genç adamların elinden çıktığını gösteriyor. Son zamanlarda yükselen İzlanda Black Metal dünyasının bunda ne denli parmağı vardır bilinmez ama yine de ben birbirlerini pozitif anlamda etkilediklerini düşünüyorum. E tabi havası ile birlikte.
Unorthodox ve theta kelimelerinin birleşimiyle oluşmuş Unortheta içeriğinin hakkını verecek şekilde alışılmışın dışında ses dalgaları gibi bünyeyi afallatan bir ritme sahip. Sıklıkla Thrash ve Teknik Death Metal’de denk geldiğimiz aksak ritimlerin düzgün ve içten bir şekilde ele alındığında Black Metal’e de ne denli yakıştığını görüyoruz aslında. Albümün başından sonuna kadar devam eden bu belirsizlik, şarkının kuzey havasıyla birleşince ortaya masif bir görüntü çıkıyor. Kuzey demişken giriş şarkısının Post-Rock tonlarıyla girmesinin nedeninin İzlanda gibi melankolik bir ülkeden olmuş olması da su götürmez bir gerçek. Ritim ve bas gitarların aynı yönlü hareketine daha arkadan ve incelen şekilde eşlik eden diğer gitarla birlikte kendine has soundun da temellenmesini sağlamışlar.
Karanlık labirent içerisinde doğru çıkışı bulmak için atılan her hamlenin doğruluğu gibi bu albümde de müzik ve sözler inanılmaz bir uyum içerisinde. Sözlerine bakmamış olsaydım muhtemelen beynimden geçenler de World şarkısındaki gibi olurdu: “The world’s inborn nature has been lost”.
Her ne kadar grubun janrası Black Metal olsa da albüm genelinde bariz şekilde devam eden deneysel öğeler bulmak mümkün. Grup elemanları bir odaya kapanıp birbirlerinin elinden ne çıkacağına yönelik hamlelerde bulunarak şarkıları belirliyorlar sanki. İnsanın ve dünyanın çürümesi düşüncesi ile birbirinin arkasına kusursuzca bağlanan enstrümanlar ve asasıyla yol gösteren vokal bitirici vuruşu yapıyor. Burada Svartidauði’den tanıdığımız Nökkvi’nin de hakkını vermek lazım. Grubun benliğini kazanmasındaki önemli isimlerden biri.
Dehşete düşürücü ama bir o kadar da insani noktalara sahip Unortheta, Underground Black Metal’in keşfedilmemiş örneklerinden biri. Kapanışı albüme adını veren enstrümantal şarkıyla yapan Zhrine, deneyselliği ve nereye varacağının bilinmezliğiyle türünün içinde ayrı bir yere yerleşen ve zihinde kendi biçare şekilde klibini çektirecek kadar farklı ve başarılı bir albüm. 130 bin nüfuslu kara topraklardan 3 yıl önce çıkmış Unortheta buralarda bir yerlerde olmayı hakediyor. Çünkü “karanlığı aydınlatmak için tek gereken bir ışık parıltısı”.
Ek olarak grup elemanlarının doğaçlama performanslarının dinlenmesi gerektiğini düşünüyorum.