Bundan çok uzun zaman önceye dayanmıyor Månegarm ile tanışmam. 2010-2011 arası bir zaman diliminde tanıştığım ve o gün bugündür hayatımda olmasına özen gösterdiğim Månegarm şimdi 26 Nisan’da çıkarmış oldukları Fornaldarsagor ile selamlıyor beni. Fakat bu karşılaşmadan çok da hoşnut olmadığımı baştan belirtmek istiyorum. Bu konuda biraz fazla doluyum, hazırsak başlıyorum.
2000’li yılların ilk çeyreğinde Viking/Folk/Black Metalin fazlasıyla popüler olan Moonsorrow, Thyrfing, Amon Amarth vb. gruplar tarafından neredeyse devleşmiş albümler yayımlandı. Bu eksende ismini İskandinav mitolojisindeki kurttan alan Månegarm’da yer alıyordu kuşkusuz. Fakat zaman içerisinde bu gruplar her ne kadar yeni albüm çıkarmaya çalışsalar da metal piyasasının Black Metal, Death Metal ile ilerlediği şu dönem bir anlamda Folk Metal’in baltalanmasına sebep oldu. Bundan nasibini elbette Månegarm’da aldı. Ha şunu diyecekler olacaktır “iyi müzik hiçbir zaman kaybolmaz”. Çok haklısınız, o kadar haklısınız ki bir vurduğunuza iki vurmak için buradayım bugün.
Fornaldarsagor, Månegarm’ın kendi adını verdikleri albümlerinin üzerine Napalm Records’dan çıkardıkları 9. albümleri. 24 yıldır aktif müzik hayatına devam eden ve bu süreçte çok da fazla kadro değişikliğine gitmemiş (Viking/Folk gruplarına dair sevdiğim özelliklerden biri) Månegarm’ın 2009 yılında çıkardıkları Nattväsen albümü sonrasında tersine döndüğünü görüyoruz adeta. Döngü bir kere kırıldı mı bozulmaya devam eder. Entropi kuralıdır. Månegarm da bu anlamda Fornaldarsagor ile pek de şaşırtıcı bir örnek sunmuyor.
Månegarm diğer albümlerinden farklı olarak karşımıza 1 ya da 2 dakikalık enstrümantal ya da sakin açılışlı bir şarkıyla değil de deyim yerindeyse cayır cayır müzik ve bateri tonlarıyla giriyor. Grubun ilk albümünden bu yana vokalde gördüğümüz Erik Grawsiö hem clean hem brutal tadında vokalleriyle açılışı şenlendiriyor. Bazı iskandinav temalı gruplarda karşımıza çıkan sadece tekniğe dayalı vokal ya da gitar efektleri Månegarm için geçerli değil pek. Bu da yapılan işin bir tür sevgiyle ve inançla yapıldığının en güzel örneği. Bateri konusuna ayrıca değineceğim.
Türün öne çıkan gruplarında pek alışkın olmadığımız enstrüman olan keman (istisnalar hariç) Månegarm’ın vazgeçilmez unsurlarından bir tanesi.Bu da albümün ikinci şarkısı olan Hervors arv‘da karşımıza çıkıyor. İlk şarkıyı atlayıp ikinci şarkıya geçince aklım karışmadı desem haksızlık olur. Girişteki power tonlu gitar kullanımı ve sonrasında gelen Thyrfing bazlı gitar duraksamaları bu adamların grubun ana gitaristlerinden Jonas “Rune” Almquist’in ayrılığının belirtilerini açıkça taşıdığını gösteriyor. Şarkı aralarında geçişleri cımbızla seçenler için 2:11’de başlayan duraksayan gitar tonlarını Thyrfing’in Från Stormens Öga‘sının 5:33 dakikasında bulabilirler.
“Festival grubu” tabiri fazlasıyla canımı sıksa da bazı gruplar bunun içini katışıksız dolduruyor. Kanımca en iyi albümleri Vredens tid ve Vargstenen olan Månegarm’ı evde dinlemenin keyfi tartışılmazken Legions of the North albümünden itibaren önünü alamadıkları düşüş bana bu terime daha sıcak bakmamı sağladı. Legions of the North’a kadar kayıtta davulları kendi çalan Erik Grawsiö’nün yerini Jacob Hallegren’in alması grubun teknik tarafını daha da artırıp, duygusundan çalmış gibi.
8 şarkıdan oluşan albümün belki de en eskiye yakın Månegarm şarkısı Ett sista farväl. Eğer Folk temalı bir müzik icra ediyorsanız bütün enstrümanlarınız dengeli olmalı (bana göre). Elbette hepsi ayrı ayrı önemli ama gitarı baskın dinlemek isteseydim gidip Progressive Metal açardım. Neyse sonuç olarak bu şarkı hem grubun daha önce de sıklıkla yer verdiği kadın vokal ve keman ikilemini dengede tuttuğu, bateriyi düşman ayağına kurşun sıkar gibi kullanmadıkları bir şarkı olmuş.
Baştada söylediğim gibi şu dönemde ağırlıklı olarak kendini gösteren tür Black ve Death Metal iken yine yakın geçmişte hayatımıza dahil olmuş İskandinav mitolojisi merakı belki tekrardan ruhunu arayışa çıkmış Viking/Folk Metalin meşalesini yakar. Bunu Månegarm mı yapar bilmiyorum ama en azından ateşi başka bir alana kaptırmayacaklarının da sinyalini verir gibiler. Eh işte olduğu kadar.
Yenilik iyidir ama başarılıysa. E arkadaş bu olayı zaten Fornaldarsagor öncesi iki albümde denediniz. Kan kaybınız devam ederken bu savaş çağrısı nedir? İsveçli bu abiler normalde şarkılarının aralarında yavaşlayıp sonrasında şahlanmayı severler. Bunu gerek vokalle gerek ikili gitar kullanılımıyla yaparlar. Fakat bu albümde tempo neredeyse hiç düşmüyor. Düşüyormuş gibi yapıp tekrardan arkadaki tonun iki kat artmasıyla devam ediyor. Öncesinde Månegarm ne mi yapardı? Birbirinden eşsiz müzikleri suskunluk arkasına ekler ve farklı şekilde yıkıp geçerdi.
Giderek azalan kadrosuyla Månegarm efsane vokalleriyle Erik Grawsiö liderliğinde gerek yıkıcı gerekse coşturucu müzikleriyle eskiyi aratan nitelikte. Son şarkı olarak Dödskvädet‘i, Edda’dan seçmiş oldukları sözlerle yine Månegarm tadında bir kapanış yapmayı uygun görmüşler. İçimizde Vikings izleyip, Ragnar Lodbrok sevdalılarına gelsin bu şarkı.
Fornaldarsagor kötü bir albüm mü? Elbette değil. Sadece eski Månegarm sevenleri kör bir demircinin elinden çıkma kılıçla savaşa sokacak kadar agresif. Alıştığımız melodik tonlar daha az, Black Metal kısımları daha fazla bu albümde. Göze alır dinlerim diyorsanız şayet akıcı, sindirimi kolay bir albüm. Fakat bana göre daha iyisi pek’ala yapılabilirdi. Yine de Fornaldarsagor, kendinden önceki iki albüme göre kısmen daha başarılı bir grafik izlediğinden hala umut vadediyor benim gözümde.
Albümde öne çıkan şarkılar: Hervors arv, Ett sista farväl, Krakes sista strid ve Dödskvädet.